1980 yılı, Hacı Mehmet Şan için sadece bir başlangıç değil, geleneksel Maraş dondurmasının dünyaya tanıtılması adına bir dönüm noktasıydı. Çıraklık yıllarına annesinin yanında adım atarak, o günden itibaren sadece bir ustanın değil, bir geleneğin de öğrencisi oldu. Anneden oğula geçen bu miras, onu sadece dondurma ustası yapmadı, aynı zamanda şerbetli tatlıların ve yöresel lezzetlerin de koruyucusu ve geliştiricisi yaptı.
Maraş dondurması, şehrin ruhuyla özdeşleşmiş bir tat olup, Hacı Mehmet Şan’ın ustalığında başka bir boyuta taşındı. İlk yıllarını, malzemenin doğal ve katkısız olmasına büyük bir özen göstererek geçiren Hacı Mehmet Şan, Maraş’ın bilinen en köklü firmalarında yıllarca çalışarak, dondurma yapımının her aşamasına hakim oldu. Zaman içinde mükemmeliyetçi bakış açısı ve yenilikçi ruhu, onu sadece bir dondurmacı değil, aynı zamanda bir geleneksel tatlar temsilcisi haline getirdi.
1988 yılında, dondurmacılık kariyerinde önemli bir dönüm noktasına ulaşan Hacı Mehmet Şan, hem Türkiye genelinde hem de yurtdışında tanınmaya başlamış, adını sadece “Dondurmacı Hacı Usta” olarak değil, aynı zamanda geleneksel Maraş dondurmasının simgesi olarak duyurmuştur. O günden bugüne, geleneksel yöntemleri koruyarak, yenilikçi üretim teknikleri ile zenginleştirilen lezzetler sunmayı başarmıştır.
Hacı Mehmet Şan’ın yaratıcı bakış açısı, yalnızca dondurma ile sınırlı kalmadı. Ezme, şekerleme, kadayıf, baklava gibi yöresel tatlar da onun ustalığının dokunuşlarıyla birer sanat eserine dönüştü. Şerbetli tatlılar ve diğer geleneksel tatları modern bir anlayışla harmanlayarak, Türk mutfağını uluslararası alanda daha tanınan bir hale getirdi. Bu sadece bir iş değil, Hacı Mehmet Şan için bir kültür misyonu oldu. Çünkü ona göre her bir tat, sadece bir ürün değil, bir geçmişin, bir ailenin ve bir şehrin öyküsüdür.
Yıllar geçtikçe Hacı Mehmet Şan, geleneksel dondurmanın tanıtımında yalnızca Türkiye’deki değil, uluslararası düzeydeki başarısı ile de dikkatleri üzerine çekti. Yurtdışında kazandığı başarılar, onun ne kadar köklü bir ustalık ve mükemmellik anlayışı taşıdığının en büyük kanıtıdır. Her bir ürün, sadece bir tat değil, aynı zamanda tarihin, emeğin ve geleneklerin harmanlandığı bir mirastır.
Bugün, Hacı Mehmet Şan, dondurma, şekerleme, yöresel tatlar ve diğer geleneksel ürünleri tüketicilerle buluşturmanın yanı sıra, bu mirası gelecek nesillere aktarmayı kendisine bir görev edinmiştir. Her ürün sadece lezzetli olmakla kalmaz, aynı zamanda özenle hazırlanmış, tamamen doğal ve katkısız malzemelerle el yapımı olarak sunulur. Çünkü Hacı Mehmet Şan’a göre, her lokma bir sanat ve her tat bir öyküdür.
Bu yolculukta sürekli olarak gelişen ve yenilikçi adımlar atan Hacı Mehmet Şan, geleneksel tatları modern dokunuşlarla birleştirerek günümüze ve geleceğe uygun lezzetler sunmaya devam etmektedir. Hacı Mehmet Şan’ın hikayesi, sadece bir dondurmacı ustasının başarı öyküsü değildir. Bu, bir kültürün yaşatılması ve Türk mutfağının dünyaya tanıtılması adına verilen bir yaşam mücadelesidir. Her kaşık, her lokma, özenin, tutkunun ve emeğin birer ifadesidir.
Geleneksel lezzetleri, geçmişin mirasını ve yeniliği birleştirerek her zaman en iyisini sunmayı ilke edinen Hacı Mehmet Şan, hem kendi hikayesini yazmaya devam etmekte hem de Türk mutfağını dünyaya tanıtma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Her gün biraz daha büyüyen bu lezzet yolculuğunda, her bir yeni tüketici, bu eşsiz tatlarla tanışırken, geçmişin izinden giderek geleneksel tatları daha da ileriye taşıyan bir marka hikayesinin parçası oluyor.